Vakfımızın yıllık Olağan Genel Kurulu Toplantısı; 19.01.2025 Pazar saat 12.00 de, ancak belirtilen günde çoğunluk sağlanamadığı takdirde; 26.01.2025 Pazar saat 12.00 de Türk Karaciğer Vakfı Merkezinde (Halaskargazi Cad.No: 181 Feza Apt.Kat.2 Şişli-İst.-Vakıflar Bankası Şişli Şubesi sırası) ekseriyet aranmaksızın aşağıdaki gündemle yapılacaktır.
Sayın Üyelerimizin teşrifleri rica olunur. Yönetim Kurulu Adına Başkan Prof.Dr.Yılmaz Çakaloğlu
GÜNDEM:
Açılış ve Yoklama
Kongre Başkanlık Divanı seçimi
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, bütün şehitlerimiz ve vefat eden üyelerimiz için saygı duruşu.
Yönetim Kurulu faaliyet raporu ile Gelir-Gider Tablosunun, Denetim Kurulu Raporunun okunması ve müzakeresi.
Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunun ayrı ayrı ibrası.
Tahmini Bütçenin görüşülerek onaylanması.
Yeni Yönetim Kurulu ile Denetim Kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi.
*Dünya hepatit günü için 28 Temmuz tarihinin seçilmesinin nedeni, 1960’lı yıllarda hepatit B virusunun keşfi ve daha sonra aşısının geliştirilmesi çalışmalarının başındaki kişi olan Nobel Tıp Ödülü sahibi Profesör Baruch Samuel Blumberg’in doğum günü olmasıdır.
DURUM TESPİTİ
Dünyada 300 milyon kronik viral hepatitli insan var (250 miyon hepatit B ve 50 milyon hepatit C’li hasta). Hepatit B’li hastaların yaklaşık %5’inde hepatit D infeksiyonu söz konusudur.
Türkiye’de 2-2,5 milyon hepatit B’li (100-150 bin hepatit D’li hasta) ve 300 bin civarında hepatit C’li hasta olduğu tahmin edilmektedir.
Dünyada 1.2 milyon, Türkiye’de yaklaşık 10-12 bin kişi her yıl hepatit B ve hepatit C’ye bağlı karaciğer sirozu ve karaciğer kanserinden ölüyor.
Halbuki her iki infeksiyonun tanısı çok kolay ve tedavisi mümkün. • Hepatit B için koruyucu, etkili ve güvenilir aşılar var.1
Hepatit B hastaları için güçlü antiviral etkili ilaçlarla tedavi mevcut.
Hepatit C tedavisi tıp tarihinin en başarılı öykülerinden birisi. Ağızdan alınan ilaçlarla virusu yok eden kalıcı tedavi (kür) her hastada mümkün.
Sosyal Güvenlik Kurumu uzman doktor (Gastroenteroloji veya İnfeksiyon Hastalıkları) raporu ile bu ilaçları ücretsiz sağlamaktadır.
Hedef dünyada ve ülkemizde hepatit B ve hepatit C hastalarının hepsine tanı koymak ve gereken hastaların tamamını tedavi etmektir.
Erken tanı ve tedavi sayesinde siroz ve karaciğer kanseri gelişmesi önlenecek ve insanlarımız normal yaşamlarına devam edecektir.
Ayrıca bulaş kaynağı olan hasta havuzu son derece azalmış olacaktır.
Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte ülkemizde T.C.Sağlık Bakanlığı ve başta Türk Karaciğer Vakfı (TKCV) ve Hep-Yaşam Derneği olmak üzere viral hepatitle ilgilenen STK’lar bu konuda başlatılan “Viral Hepatitlerin Eliminasyonu’ 2030” kampanyasına büyük destek vererek katıldılar.
Maalesef hala dünyada ve Türkiye’de viral hepatitli hastaların en az %70-80’ihastalığından habersiz. Bu hastalar uzun vadede siroz ve kanser olma riski altındadır ve aynı zamanda bir bulaş kaynağıdır.
SONUÇ:
Her türlü tedavi olanaklarına sahibiz,
Ülkemizin her köşesinde yapılan testler ile kolayca hepatit B ve C tanısı konabilir.
Buna rağmen tedavi alması gereken hastaların sadece %10-20’sine ulaşabilmiş durumdayız.
Daha çok hastaya tanı koymalı ve tedavi yapmalıyız.
Herkes, öncelikle erişkinler mutlaka hepatit B ve C testlerini yaptırmalı, testi pozitif olanlar uzman hekime başvurmalı ve gerekiyorsa tedavi olmalıdır.
Erken tanı ve tedavi siroz ve kanser gelişimini önler, yaşam kurtarır.
“HAYDİ TÜRKİYE, HERKES HEPATİT B ve HEPATİT C TESTLERİNİ YAPTIRSIN, TANI KONMAMIŞ ve TEDAVİ EDİLMEMİŞ HEPATİTLİ HASTA KALMASIN”…
“VİRAL HEPATİT BEKLEYEMEZ, HEMEN HAREKETE GEÇMELİYİZ”
Hepatit C ve hepatit B’nin ilaçla tedavisi sağlandıktan sonra hepatit D hastaları için de yeni ilaçlar söz konusudur.
Viral hepatitlerle mücadelede en etkili silahlarımız aşılardır. Halen ülkemizde hepatit B ve hepatit A aşıları yaygın olarak yapılmaktadır.
Öncelikli olan ülkemizde kronik viral hepatit, karaciğer sirozu ve karaciğer kanserinin en sık sebebi olan hepatit B’ye karşı topyekün bir aşılama uygulanmasıdır. • Hepatit C için geliştirilmiş bir aşı yoktur. Ancak mevcut ağız yolu ile alınan ilaçlarla %100’e yakın oranlarda küratif (kesin ve kalıcı) tedavi sağlanabilmektedir.
HEPATİT B AŞISI
Hepatir B aşısı ülkemizde yenidoğan her bebeğe yapılmaktadır.
İlk ve ortaöğrenimdeki çocuklar ve adölesanlara (13-19 yaş) yapılmaktadır.
Risk gruplarında yer alan (sağlık personeli, immun sistemi baskılanmış olanlar, damar içi uyuşturucu kullananlar ve korunmasız riskli cinsel ilişkide bulunanlar gibi) erişkinlere aşı yapılır. o Riskli grupta olmayan erişkinlere isteğe bağlı olarak aşı yapılır.
Küresel Yağlı Karaciğer Günü (“Global Fatty Liver Day”) bütün dünyada ve ülkemizde alkole bağlı olmayan, şişmanlık ve ona eşlik eden tip 2 diyabetes mellitus (şeker hastalığı) ve hiperlipidemi (kolesterol ve/veya trigliserid yüksekliği) ile karakterli ve siroz ve karaciğer kanseri gibi ciddi sonuçları olabilen bu çok yaygın ve ciddi hastalık (karaciğer yağlanması ve iltihabı) sorununa dikkati çekmek amacı ile belirlenmiş bir tarihtir.
İsimlendirme ile ilgili yeni öneriler olmakla birlikte mevcut durumu değiştirecek bir ilerleme söz konusu değildir.
Buna göre yağlı karaciğer patolojisi,
Karaciğer yağlanması (Hepatosteatosis, Fatty Liver Disease) ve
Karaciğer yağlanması ve iltihabı (Steatohepatitis) olarak değerlendirilir. Özellikle ikinci gruptaki hastalarda siroz ilerleme ve kanser riski söz konusudur.
Başlıca şişmanlık (fazla kilolu ve daha riskli olanı obez olmak), sıklıkla şişmanlıkla alakalı olan Tip 2 Diyabetes Mellitus ve bu hastalarda daha sık ve belirgin olan hiperlipidemi sorunu karaciğer yağlanması ve iltihabına sebep olan başlıca nedenlerdir. Bu hastaların çoğunda hipertansiyon söz konusudur.
TESPİTLER
Alkol dışı sebeplerle oluşan karaciğer yağlanması ve buna bağlı karaciğer iltihabı, siroz ve karaciğer kanseri ve bunlar için yapılan karaciğer naklinin dünyada en sık sebebi olma yolundadır...
Alkol dışı diyebilmek için hiç alkol alınmaması veya özellikle alkol alışkanlığının yaygın olduğu ülkeler ve bölgelerde günlük alkol alımının kadınlarda 20, erkeklerde 30gr. ın altında olması ölçütü önerilmektedir.
Türkiye’de hala en sık siroz ve karaciğer kanseri sebebi hepatit B virusudur. Karaciğer yağlanması diğer etkenleri geçerek ikinci sıraya yerleşmiştir.
Yağlı karaciğer hastalığı olan bireylerde ölüm sebepleri olarak kalp ve damar hastalıkları ilk sırada iken, siroz ve karaciğer kanserine bağlı ölümle üçüncü sırada yer alır.
Türk Karaciğer Vakfının kurucusu, Hepatolojinin duayenlerinden, karaciğer hastalıklarının ülkemizde tanınması ve gelişmesinde büyük emeği geçen Prof. Dr. Muzaffer Gürakar hocamızı, vefatının 10. yılında özlem ve saygıyla anıyoruz...
(NASH: Non-Alcoholic Steato-Hepatitis”) Türkçesi “Alkol Dışı Karaciğer Yağlanması ve İltihabı”…
Başlıca şişmanlık (fazla kilolu ve daha riskli olanı obez olmak), sıklıkla şişmanlıkla alakalı olan Tip 2 Diyabetes Mellitus ve bu hastalarda daha sık ve belirgin olan hiperlipidemi NAFLD (“NonAlcoholic Fatty Liver Disease”), Türkçesi ADYKH (Alkol Dışı Yağlı Karaciğer Hastalığı) ve NASH’in başlıca nedenleri ve aynı zamanda eşlik edenleridir.
Alkol dışı sebeplerle oluşan karaciğer yağlanması ve buna bağlı karaciğer iltihabı, siroz ve karaciğer kanseri ve bunlar için yapılan karaciğer naklinin dünyada en sık sebebi olma yolundadır...
Alkol dışı diyebilmek için hiç alkol alınmaması veya özellikle alkol alışkanlığının yaygın olduğu ülkeler ve bölgelerde günlük alkol alımının 20-30gr. ın altında olması ölçütü önerilmektedir.
Türkiye’de hala en sık siroz ve karaciğer kanseri sebebi hepatit B virusudur. Karaciğer yağlanması diğer etkenleri geçerek ikinci sıraya yerleşmiştir.
COVID-19 hastalığı sindirim sistemi, karaciğer ve safra yollarını etkileyebilir. Hastaların %10-50’sinde ishal, karın ağrısı, bulantı, kusma ve göz aklarında sararma gibi belirtiler ile hafif karaciğer hasarı bulguları olabilir. Daha ciddi karaciğer hastalığı çok seyrektir.
Virus dışkı ile atıldığı için tuvalet öncesi ve sonrası el yıkama, lavabo ve tuvaletin temiz bırakılması, temiz su içilmesi ve çiğ sebzeler ve meyvelerin çok iyi yıkanması ve çiğ veya az pişmiş et yenmemesi olası bulaşı önlemek açısından çok önemlidir.
COVID-19 hastalarındaki hafif derecede karaciğer bozuklukları özel bir inceleme veya tedavi gerektirmez. Ciddi karaciğer hastalığında gerekli araştırmalar yapılmalıdır.
Ciddi veya özellik arz eden karaciğer hastalığı (ALT, AST >500, bilirubin >2mg/dl olan akut hastalık veya kronik hastalıkta akut alevlenme, sarılık, ateş) olanlar dışındaki hastaların rutin randevuları ötelenmeli, hastaların ilaçları buna göre reçete edilmelidir.
Acil problemi olmayan karaciğer hastalarının sorunları için telefon veya diğer elektronik haberleşme araçları ile vizit yapılmalıdır. Hastane riskli bir ortamdır.
COVID-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar karaciğer testleri yüksek olan hastalarda da kullanılabilir. Ancak karaciğer nakli olmuş hastalarda önemli ilaç etkileşimi riski olabilir.
KRONİK VİRAL HEPATİT (hepatitB, hepatit D ve hepatit C virusuna bağlı) HASTALARI; En hafifinden (sağlıklı taşıyıcı denen grup) – kronik hepatiti, hatta ileri fibrozu-kompanse sirozu olan hastalara kadar hiç birisinde genel tedbirlere ek özel bir önlem gerekmez.
Kronik B hepatiti için ilaç alanlar aksatmadan ilaçlarını almaya devam etmelidir. İlaç kesilmesi ciddi ve riskli alevlenme sebebidir. İlaçlar antiviral etkilidir.
Kronik C hepatitli hastalar ilaç tedavisine (ortalama 12 hafta) devam etmelidir.
Kronik D hepatiti olanlarda aynı şekilde oral antiviral (HBV için) ilacını ve/veya pegileinterferon injeksiyonlarını aksatmadan devam ettirmelidirler.
COVID-19 hastalığı olan kronik viral hepatit hastaları ilaçlarına devam edebilirler.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ BASKILAYAN İLAÇ ALAN KARACİĞER HASTALARI; Karaciğer nakilli hastalar, Otoimmun hepatitler, Örtüşen Sendromlar, İlaca bağlı toksik-kolestatik hepatit.
Günlük 10mg ve altında kortiosteroid alanlarda değişiklik gerekmez.
Yüksek doz kortikosteroid, AZA ve MMF alan ve özellikle ateş ve lenfopenisi olan COVID-19 saptanmış karaciğer hastalarında mümkün olan doz azaltılması önerilir.
Gereksiz yere kortiosteroid ve diğer ilaçların kesilmesi veya aşırı azaltılması nakil hastasında rejeksiyona, otoimmun hastalıkta ise ciddi alevlenmelere sebep olur.
DEKOMPANSE SİROZ-İLERİ KARACİĞER YETERSİZLİĞİ OLAN HASTALAR: Sebebi ne olursa olsun bu hastalar bağışıklık sistemi baskılanmış ve COVID-19 açısından en riskli grubu teşkil eder. Acil durumlar dışında evde kalma ve korunma önlemlerine riayet şarttır.
Alkolün insanoğlu tarafından keşfi oldukça eskidir. Kullanım yaygınlaştıkça ve zararları hakkındaki tecrübeler artıkça yapılan uyarılar ve önerilen tedbirler de sırayla tarihteki yerini almaya başlamıştır.
Alkolün zararları hakkında bilinen tarihi uyarılar mevcuttur. Mesela;
İmparatorlukların çökmesi yöneticilerin aşırı alkol kullanmasına bağlanmıştır.
Aristo ve Hipokrat sarhoşluğu yerden yere vurmuştur.
Plato 18 yaş altında içki kullanılmamasını söylemiştir.
11. yüzyılda Bizans sarayında bir hekim aşırı içkinin karaciğerde inflamasyon yaptığını tespit etmiştir.
2005 yılındaki WHO raporuna göre Dünyadaki hastalıkların % 4’ünden, ölümlerin ise % 3,2 sinden alkol sorumludur. Gelişmekte olan ülkelerde sağlığı bozan risk faktörleri sıralamasında alkol birinci sırada yer almaktadır.