“28 Temmuz 2019 Dünya Hepatit Günü” Basın Duyurusu

HEPATİT B ve HEPATİT C İLE MÜCADELEDE YENİ HEDEFLER

“VİRAL HEPATİTLİ HASTA KALMASIN!..”

Dünya Sağlık Örgütü; 2030 Yılı Viral Hepatitin Eliminasyonu Hedefleri

 Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 verilerine göre;
  • Dünyada 325 milyon viral hepatit B ve C’li hasta var
  • Her yıl yaklaşık 3 milyon yeni infeksiyonlu birey söz konusu
  • Hepatit B ve C’li kişilerin %80’i tanı konmamış durumda
  • Tanı konulanların ancak %10-20’si tedavi alıyor
  • Yılda 1.4 milyon insan hepatit B ve C’ye bağlı siroz ve kanserden kaybediliyor…

Korunma ve Tedavi:

  • Viral hepatitler etkili aşılar ve korunma ile önlenebilir hastalıklardır.
  • Hepatit B ve hepatit C’nin ilaçlarla tedavisi mümkündür.
  • Hepatit B ve C sigaradan sonra en sık önlenebilir kanser sebebidir

 

2019 0728 1

Viral Hepatitler içinde yer alan Hepatit B ve Hepatit C’nin yol açtığı kronik infeksiyon,  karaciğer sirozu ve karaciğer kanserinin  %70-80’inin sebebidir.  İlk infeksiyon hastaların sadece %20’sinde aşikar sarılık yapar, %80 hastada sessiz, sarılık olmaksızın geçirilir. Sıklıkla tanı konulamayan sessiz ilk infeksiyon sonrası oluşan kronik viral infeksiyon 10-50 yıl arası gibi uzun bir belirtisiz dönemden sonra siroz ve kansere sebep olur. Klinik belirtiler ancak hastalık çok ilerlediği zaman ortaya çıkar. Siroza bağlı karaciğer yetersizliği ve kanser en sık ölüm sebebidir. Binlerce insanın hayatta kalması ancak karaciğer nakli ile sağlanır.

İlaçla tedavide sağlanan ilerlemeler ve karaciğer nakline rağmen dünyada her yıl yaklaşık 1,4 milyon kişi bu kronik hepatit B ve C sebebiyle yaşamını kaybediyor. Hepatitleri küresel bir sağlık sorunu haline getiren bu tablo kader değildir. Gerek etkili ve emniyetli hepatit B aşısı uygulaması, gerekse kronik B hepatiti ve kronik C hepatiti için sahip olduğumuz etkili ilaçlarla Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) belirlediği 2030 yılı hedeflerine ulaşmak mümkündür.

 DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ:

 “KRONİK VİRAL HEPATİTLERİN ELİMİNASYONU PROGRAMI” hedefleri;

Hedef ülke veya toplulukta;

  1. Hepatit B ve hepatit C’li hastaların %90’ına tanı konulmalı
    1. Hastalar siroz ve/veya kanser olmadan erken tanı hayati önemdedir.
  2. Tanı konulan hastaların en az %80’i tedavi edilmeli,
  3. Böylece viral hepatitlere bağlı ölümlerde %65 azalma sağlanmalıdır…

Aşılması Gereken Engeller

En önemli ve endişe verici gerçek kronik B ve C hepatitli hastaların %80’inin tanı konulmamış, hastalığından habersiz normal yaşamını sürdürüyor olmasıdır. Dünyada 250 milyon kronik B hepatitli ve 75 milyon civarında da kronik C hepatitli insan var. Türkiye’de ise 2,5 milyon kronik B ve 500 bin civarında kronik C infeksiyonlu hastanın olması söz konusudur. Yani milyonlarca kişi hem karaciğer sirozu ve kanseri gibi ciddi hastalıklara maruz kalma riski altındadır, hem de en başta aile üyeleri olmak üzere diğer kişiler için bulaş kaynağıdır.

Öncelikle hastalığından habersiz milyonlarca hepatit B ve C’li hastaya tanı konulması gerekiyor. Dünya Hepatit Birliğinin “Kayıp Milyonlar” (“Missing Millions”) olarak tanımladığı bu kişilere son derece basit, her laboratuvar ve hastanede rutin yapılan hepatit B ve hepatit C testleri ile tanı koymak mümkün…  O zaman herkes en az bir kez kendisi ve ailesi için bu hepatit B ve C tarama testlerini yaptırmalıdır. Bu ihmal edilmemesi gereken bir konudur.

Hepatitli yüzbinler aramızda dolaşıyor

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde, hastalığından habersiz milyonlara dikkat çekmek ve viral hepatitlerle mücadele için pek çok etkinlik düzenleniyor. Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çakaloğlu, “Hepatitsiz Dünya” sloganı ile toplumda farkındalık oluşturulmasının hedeflendiğini dile getirerek, “Kronik B ve C infeksiyonuna bağlı viral hepatitlerde son derece etkili ve kolay alınan ilaçlarla iyileşme ve kür sağlamak mümkün. Özellikle hepatit C’de küratif (virüsü yok eden) tedavinin başarı oranı %95’in üzerindedir.  Bu nedenle herkesi hepatit testlerini yaptırmaya çağırıyoruz. Basit bir kan tahlili ile tanı koyarak, karaciğer yetmezliği ve kansere yol açabilen hepatit B ve C’yi ilaçla tedavi edebilir, kontrol altına alır veya kür sağlayabiliriz. Hepatit B ve C’de erken tedavi son derecede önemlidir. Siroz veya karaciğer kanseri gelişmiş hastalarda tedaviye rağmen istenen iyileşme tam olarak sağlanamayabilir ve bazı riskler ortadan kaldırılamaz. Bu hastaların bazıları ancak karaciğer nakli ile hayatta kalabilir. Bu nedenle siroz oluşmadan gerekli önlemleri almak, erken tanı ile tedaviyi sağlamak yaşamsal önem taşır” dedi.  

“Viral hepatitli hasta kalmasın”

DSÖ’nün viral hepatitler konusunda bütün ülkeler için 2030 yılına kadar “Viral Hepatit B ve C’nin Eliminasyonu” amacı hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çakaloğlu,  “Dünyada milyonlarca, ülkemizde de yüzbinlerce insanın hepatit B veya hepatit C olduğundan habersiz yaşaması, viral hepatitlerin eliminasyonu önündeki en büyük engeldir. Her türlü çaba gösterilerek tanı konulan ve hastalığın erken döneminde iken tedavi edilen hasta sayısını bugünkünün en az 3-4 katına çıkarmamız gerekmektedir. Hedef rakam her yıl kronik hepatit B’li ve kronik hepatit C’li en az 15 bin, tercihan 30 bin hastanın tedavi edilmesidir. DSÖ’nün belirlediği 2030 yılı “Viral Hepatitlerin Eliminasyonu” hedeflerine ancak bu şekilde ulaşılabilir” diyerek,  28 Temmuz 2018 Dünya Hepatit Günü etkinliklerinin en önemli sloganı olarak “Haydi, Viral Hepatitli Hasta Kalmasın. Herkes Test Yaptırsın ve Hepatitli Olanlar Tedavi Olsun” vurgusunda bulundu. “Amaç viral hepatitli ancak hastalığından habersiz onbinlere, yüzbinlere ulaşarak ve onların tedavisi ile ciddi hastalık ve ölümlere engel olmak, aynı zamanda diğer insanlara bulaşı önleyerek toplumda viral hepatit infeksiyonunu kontrol altına almaktır, yani eliminasyon hedeflerine ulaşmaktır” dedi.  

2019 0728 2

Toplumsal bilinç kazanabiliriz 

Viral hepatitlerin, dünyadaki en önemli ve aynı zamanda önlenebilir sağlık sorunları arasında yer aldığına vurgu yapan Prof. Dr. Çakaloğlu, “Viral hepatitlere karşı koruyucu aşı, etkili ilaçlar, ulaşılabilir tedavi olanakları, etkin sosyal güvenlik sistemimiz ve konuyu çok iyi bilen uzman doktorlarımız var. Eksik olan ise bu konudaki toplumsal farkındalığın az olması. Bunun için de öncelikle riskli gruplar başta olmak üzere herkesin hepatit B ve C tarama testlerinin yapılması, virüs taşıdığı belirlenen kişilerin tedavi programına alınması, ilaç tedavilerine başlanması, ailenin diğer fertlerinin de taranarak virüslere karşı önlem alınması gerekiyor” açıklamasını yaptı.

 Riskli gruplara dikkat!
  • Damar içi uyuşturucu madde kullananlar (ortak enjektör kullanımı) -Alkolizm, kokain/esrar alışkanlığı olanlar da riskli grupta yer alır. 
  • 1995 öncesi kan/kan ürünleri transfüzyonu yapılanlar ve ameliyat olanlar
  • Her türlü cerrahi ameliyat ve tıbbi girişimler
  • Perinatal (anneden bebeğe doğumda) bulaş
  • Sağlık personeli/eğitimciler (hastanın kan ve vücut salgıları ile temas)
  • Hemodiyaliz hastaları, hematoloji hastaları
  • İnfekte kişilerin aile üyeleri
  • Emniyetsiz ve çok eşli cinsel yaşam
  • Erkek homoseksüeller / seks işçileri
  • Dövme, “piercing” ve benzeri uygulamaları yaptıranlar

Aşılanmaktan korkmayın;

“Üniversal (genel, yaygın) aşılama ile aktif korunma, ülkemizde ve dünyada hepatit B infeksiyonuna karşı en etkin ve emniyetli mücadele şeklidir. Asla ihmal edilmemeli, uygulama tavizsiz ve kesintisiz olarak sürdürülmelidir.” Bu vurguyu yapan Prof.Dr.Yılmaz Çakaloğlu özellikle ülkemizdeki duruma değinerek; Yenidoğanlar, bebekler, ilköğretim çağındakilerin tamamı ve erişkin yaştaki risk gruplarında yer alanlar aşılanmalıdır. Ailelerin, çocukların aşılanmasına yönelik yanlış bilgileri itibar etmemesi çok önemlidir. Hepatit B aşısının yan etkileri ve bazı nadir görülen hastalıkların sebebi olabileceklerine ilişkin bilimsel dayanağı olmayan görüş ve yayınlara rağmen, yapılan geniş araştırmalar ve uzun süreli izlemelerde bu hastalıklar açısından herhangi bir risk olmadığı gösterilmiştir. Mevcut aşılar ve aşılama programı emniyetli ve etkilidir. Hepatit B aşı programı sayesinde Tayvan, İtalya ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede hepatit B sıklığında %50 ve üzerinde azalma sağlanmıştır. Buna paralel olarak karaciğer sirozu ve kanserinde de belirgin azalma olması beklenmektedir” ifadelerini kullandı.

“HAYDİ, VİRAL HEPATİTLİ HASTA KALMASIN”

“HEPATİTSİZ BİR DÜNYA MÜMKÜN” 

2019 0728 3

Prof.Dr.Yılmaz Çakaloğlu
Türk Karaciğer Vakfı Başkanı

Free Joomla templates by Ltheme