Türkiye’de 3 milyon kronik hepatit B infeksiyonu ve yaklaşık 700 bin kronik hepatit C infeksiyonu hastası vardır. Hepatit B ile birlikte hepatit D’si (kronik D hepatiti) olan hasta sayısı 100-150 bin civarındadır. Ülkemizde hepatit B ve hepatit A aşısı etkili şekilde uygulanmaktadır. Hepatit B tedavisinde sorun yoktur. Hepatit C tedavisinde yeni ilaçların temininde zorluk ve gecikmeler söz konusudur. Bazı ilaçlar SGK geri ödeme kapsamına alınmamıştır.
- Kronik Viral Hepatitli hastaların büyük kısmı (>%80) tanı konmadan, tanı konulanlardan da sadece %10 kadarı tedavi alarak, çoğu hastalıklarının farkında olmadan yaşamına devam etmektedir. Dolayısıyla bu grup en önemli bulaş ve ciddi hastalık kaynağıdır. Daha çok hastaya tanı koymak ve tedavi etmek şarttır.
- Tedavi gerekmeyen kronik inaktif infeksiyonlu hepatit B hastalarında (“Taşıyıcı”) en az yılda bir kez kontrol muayenesi gerekir. İhmal edilmesi halinde ciddi riskler (sessiz siroza ilerleme ve kanser gelişmesi gibi) söz konusudur.
- Hepatit C için çok etkili, kolay alınan (ağız yolu ile alınan tablet, kapsül gibi) ve yan etkileri çok az olan ilaçlar vardır. Hemen bütün hasta gruplarında yüksek oranlarda (>%90-95) küratif tedavi imkanı söz konusudur. Sorun pahalı olmalarıdır. Maalesef hepatit C için etkili bir aşı geliştirilememiştir.
- Bu pahalı hepatit C ilaçlarının uluslararası kılavuzlar ve ülke ihtiyaçları gözönüne alınarak hazırlanacak bir indikasyon listesine göre acil ihtiyacı olan hepatit C hastaların SGK tarafından ivedilikle sağlanması gerekmektedir.
- Hepatit B ve genelde tüm aşılar için oluşturulan olumsuz hava, yanlış bilgilere dayanan aşı karşıtı kampanyalar konusunda halkımız doğru bilgilendirilmeli ve yenidoğanlar ve çocuklarımızın mutlaka HBV aşısı olmaları sağlanmalıdır.
Prof. Dr Yılmaz ÇAKALOĞLU
Türk Karaciğer Vakfı Başkanı